Enkazdan Kurtulan 19 Yaşındaki Sude Günlerdir Kayıp: “Enkazdan Çıkardığımız Çocuk Ortada Yok”
Hatay’da meydana gelen depremden 33 saat sonra çöken binanın enkazından kurtarılan 19 yaşındaki Sude Lal Öcal, hastaneye kaldırıldıktan sonra ortadan kayboldu. Aileyi kurtaran ekipten 44 yaşındaki belediye çalışanı İbrahim Konuk, “Sude’yi enkazdan çıkardığımızda vücudunda bir çizik bile yoktu. Sağlam bir şekilde çıkardığımız çocuk hiçbir yerde bulunamadı” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sırasında Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Ürgenpaşa Mahallesi’nde bulunan 3 katlı Taşır Apartmanı da yıkıldı.
52 yaşındaki Mehmet Nasif ve 40 yaşındaki Yasemin Öcal çifti ile Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı 1. sınıf öğrencisi kızları Sude Lal, 10. sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Nisa öğrencisi ve ilkokul 1. sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Beren Öcal enkazda bulundu. sol. Öcal ailesi yaralı olarak 33 saat sonra enkazdan çıkarıldı. Öcal çifti ile kızları Nisa ve Beren, önce Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’ne ardından da Adana Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Çift ve 2 kızı, 18 günlük tedavilerinin ardından taburcu edildi. Ancak enkaz altından çıkarılan büyük kızları Sude Lal Öcal’dan bir daha haber alınamadı.
Depremin ardından Konya’dan Hatay’a tahsis edilen Taşır Apartmanı’nı enkazdan kurtarma çalışmalarına katılan Karatay Belediyesi çalışanı İbrahim Konuk, Sude’nin sağ çıkmasının ardından kaybolduğunu düşündüğü için uyuyamadığını söyledi.
Misafir, ‘Karatay Belediyesi öncülüğünde Hatay’a sevk edildik. Enkaz altında kalan 5 kişilik aileyi müdahale ederek kurtardık. Kayıp kızımız Sude’yi de çıkardık, bizimle konuşuyordu. Ambulansa götürdük, kalbi orada durdu, tekrar çalıştırdılar, hastaneye götürdüler. Ama o zamandan beri hiçbir şey duymadık. Kurtardığımız çocuktan günlerdir haber alamadık. Bunu düşünmekten uyuyamıyorum. Manevi olarak çöktüm. Sağlam bir şekilde çıkardığımız çocuk hiçbir yerde bulunamadı. Bölgedeki bütün hastaneleri aradık ama bulamadık. Enkazdan çıkardığım çocuğun sağ salim bulunamamış olması vicdanımı sızlatıyor.söz konusu.
İbrahim Konuk, klostrofobisine (kapalı alan korkusu) rağmen, kurtarma çalışmaları sırasında ailenin sesini duyunca sırtındaki molozların altında süründüğünü anlattı.
Misafir, ‘Enkaz içinde ailenin sesini duyduğumuzda aile çok zor durumda kaldı. Bir de kapalı alan kaygım var. Allah o gün bana güç verdi. İçeri süründüm. Ailenin bulunduğu yerde kombi ve sandalye bir yaşam üçgeni oluşturuyor. Sude de merdiven boşluğundaydı ve üstünde bir dolap vardı. Kabini kırarak müdahale ettik ve sağ salim çıkardık. Herhangi bir yerinde çizik yoktu.dedi.
haberbiga.xyz